Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16548 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 13066 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: İzmir 7. İcra MahkemesiTARİHİ: 15/05/2007NUMARASI: 2007/498-441Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İhtiyati haciz; İİK.nun 257 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenmiş “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından” borçlunun maları ve hakları üzerinde konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. İİK.nun 264. maddesinde “ihtiyati haczi yaptıran alacaklının 7 gün içerisinde takip talebinde bulunması veya dava açmasını zorunlu kılar” hükmündende anlaşılacağı üzerine ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı hukuki düzenlemeler olup ayrı ayrı hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı icra takip işlemi olmayıp yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan ve HUMK.nun 101 ve devam eden maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri ancak daha etkili bir tedbir işlemi olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz (HGK'nun 16.02.2000 T. ve 2000/12-49 E. 2000/94 K.). Bu nedenle alacaklının itirazla duran icra takibi aşamasında ihtiyati haciz kararını uygulatması (genel anlamda bir takip işlemi olmadığından) niteliği itibarıyle tedbir vasfında bulunduğundan mümkündür. O halde, İcra mahkemesince icra müdürü işleminin iptaline karar vermek gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.