MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/12/2009NUMARASI : 2009/618-2009/1233Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlular vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlulardan A.E ipotek veren 3. kişi konumunda olup, hakkında takip yapılabilmesi için borcun muaccel olması bakımından ihtarat yapılması gereklidir. Somut olayda bu borçluya yapılmış bir ihtarat bulunmadığından, mahkemece hakkında verilen takibin iptali kararı doğru ise de; İİK.nun 150/ı maddesi, “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü bu kanunun 149. maddesi uyarınca işlem yapar” hükmünü taşımaktadır. Bu nedenledir ki somut olayda da alacaklı tarafça borçlu Bensu Meşrubat Ürün Gıda Hayv. Turz. İnş. Nak.San.Ltd.Şti.’ne aralarında ki cari hesap ilişkisini gösteren hesap extresi tebliğ edilmiş olduğundan ve 8 gün içinde de itiraz edilmediğinden, mahkemece borçlu şirket yönünden itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin genel mahkemelerde açılacak davada tartışılıp kesin olarak borç miktarının belirlenmesinden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılabileceği gerekçesi ile borçlu şirket hakkındaki takibin de iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.