Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16386 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7774 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Sakarya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/02/2013NUMARASI: 2012/40-2013/62Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, dayanak senetteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imzaya itirazın kabulüne ve alacaklı aleyhine tazminat ile para cezasına karar verildiği anlaşılmaktadır.6102 sayılı TTK.’nun 776/1-f (6762 sayılı TTK.nun 688/6).maddesi gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 777/4 (eski 689/son) maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Düzenleme yeri olarak, idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan düzenleme yeri ve düzenleyenin adresi senet keşidecisi için geçerli olup, 6102 sayılı TTK.nun 702 6762 sayılı TTK.nun 614).maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistin adresinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez.Somut olayda, takibe dayanak olarak gösterilen senette tanzim yeri gösterilmediği gibi düzenleyenin adının yanında da idari birim niteliğinde bir yerin yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda, takibe konu senedin kambiyo vasfında olduğunun kabulü mümkün değildir.O halde, mahkemece, takibe konu senette düzenleme yeri bulunmadığından bu husus re'sen gözetilerek İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın esası incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.