MAHKEMESİ: Bakırköy 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/12/2010NUMARASI: 2010/1496-2010/1764Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HUMK'nun 9. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yerinin "tanzim yeri" olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK'nun 22. maddesi gereğince, kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde taraflar yetkili mahkemeyi (icra dairesini) sözleşme ile belirleyebilirler. Borçlular birden fazla ise, İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken, HUMK'nun 9/2. maddesi uyarınca borçlulardan birinin ikametgahının bulunduğu icra dairesinde de takip yapılabilir. Yukarıda da belirtildiği gibi İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK'nun 9/2. maddesinin 1. cümlesine göre, davalı birden fazla ise, bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK'nun 9/2. maddesinin 1. cümlesi hükmü uygulanmaz. Anılan kuralların somut olaya uygulanmasında; borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emrinin 07.09.2010 tarihinde tebliği üzerine, yasal beş günlük süre içerisinde (13.09.2011 tarihinde) icra mahkemesine başvurarak icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, diğer takip borçlusu şirkete ise, "Kartal /İstanbul" adresinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup, şikayetçi borçlu yönünden Bakırköy İcra Dairesinin yetkisi kesinleşmemiştir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.