Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16337 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6975 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/12/2012NUMARASI: 2012/1008-2012/1154Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Borçlu vekili, müvekkilinin ....a kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi veren bir vekaletname vermemesine rağmen müvekkil adına sahte vekaletname ile imzalanan takibe konu bonodan dolayı borcun bulunmadığını belirterek takibin iptalini talep etmiş, mahkeme, noterlikçe tanzim edilen vekaletnamenin sahteliğinin icra mahkemelerince incelenemeyeceğini, keşide tarihinden sonra tanzim edilen vekaletname uyarınca borçlunun avalist sıfatıyla bonoda imzasının bulunabileceğini belirterek istemin reddine karar vermiştir.Mahkeme ve takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun vekili sıfatıyla ...’ın takibe konu bonoda avalist olarak imzasının bulunduğu, bononun keşide tarihinin 29.09.2010 olmasına rağmen kambiyo senedi düzenleme yetkisi veren vekaletname tarihinin 04.10.2010 olduğu görülmüştür.Borçlunun vekil eden olarak, bonodan sorumlu tutulabilmesi için keşide tarihi itibariyle vekil adına düzenlenmiş, kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini içeren bir vekaletnamenin bulunması gereklidir. Borçlu tarafından keşide tarihinden sonrasına ait bir vekaletname verilmiş olması, vekil tayin edilen kişinin vekaleten atmış olduğu aval imzasına sonradan geçerlilik kazandırmaz.O halde, mahkemece, istemin yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.