Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16333 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3818 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Konya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/01/2010NUMARASI: 2009/1858-2010/5Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :06/03/1965 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 538 Sayılı Yasa ile değişik İİK'nun 83-a maddesi gereğince borçlunun hacizden önceki dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de, borçlunun hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilmez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK 31/03/2004 tarih, 2004/12-202 Esas, 196 K. ve 31/03/2004 tarih 2004/12-167 Esas, 185 K.)Somut olayda, her ne kadar alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce, 13.3.2008 tarihli ihtiyati haciz kararına istinaden 14.3.2008 tarihinde Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak borçlunun almakta olduğu emekli maaşının 1/4'ü üzerine haciz konulduğu ve SGK tarafından 28.03.2008 tarihinde verilen cevaptan haczin işlendiği ve 2. sıraya alındığı görülmekteyse de, şikayetçinin, henüz kesinti yapılmadan ve hakkındaki takip de henüz kesinleşmeden icra müdürlüğüne gelerek, maaş haczine muvafakat ettiği görülmektedir. Bu durumda ortada takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonra verilmiş geçerli bir muvafakat bulunmadığından, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.