Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16332 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6983 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Ankara 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/12/2012NUMARASI: 2012/592-2012/800Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu vekili, haczedilen taşınmazın satış talebinin iki yıllık süre geçtikten sonra istendiğini dolayısıyla taşınmaz üzerindeki haczin düşmesine rağmen ihale edildiğinden ve belirttiği diğer sebeplerle ihalenin feshi isteminde bulunmuş, mahkemece, davanın reddi yönünde karar verilmiştir.İİK.nun 106.maddesinde, “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 110.maddesinde ise, “bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.” hükmü yer almaktadır.İİK.nun, haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken, yukarıda anılan maddeleri gereği, taşınmaza haciz konulmasından sonra 2 yıllık süre içerisinde satışın istenmemesi halinde haciz düşer. Anılan sürede satışın istenmesi durumunda ise satışın yapılamaması veya düşmesi halinde süre kaldığı yerden devam eder. Bu husus emredici nitelikte olup Mahkemece re’sen gözetilmelidir. Buna göre geçerli bir satıştan söz edebilmek için satış talep tarihinde geçerli bir haczin varlığı ön koşul olup ortada geçerli bir haciz yokken yapılan satışın da konusu bulunmadığından bu durum başlı başına ihalenin feshi sebebidir.Somut olayda, haciz tarihi olan 15.02.2008 tarihinden, birinci satış talep tarihi olan 01.12.2009 tarihine kadar 1 yıl 9 ay 16 gün geçtiği, birinci satış talep tarihinden satışın düştüğü tarih olan 20.04.2010 arasında, yukarıda açıklandığı üzere, sürenin işlemeyeceği, ancak satışın düştüğü tarihten itibaren, işlemeye devam 2 yıllık sürenin dolmasından çok sonra 23.05.2012 tarihinde yeniden satış talebinde bulunulduğu dolayısıyla satış talep tarihinden evvel haczin düştüğü görülmektedir.O halde, mahkemece, İİK.nun 110.maddesi gereğince, anılan taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı hususu dikkate alınarak, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.