Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16324 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 30582 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/08/2011NUMARASI: 2011/411-2011/850Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06.10.2010 tarih ve 2006/747 E., 2010/597 K. sayılı tasarrufun iptali ilamına dayalı olarak 29.12.2010 tarihinde icra takibine başlandığı, örnek 4-5 nolu icra emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin 16.03.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, müvekkili üçüncü şahsa icra emri gönderilemeyeceğini, ilamda yazılı olan miktarla sınırlı olarak sorumlu olduklarını ileri sürerek takibin iptalini istediği görülmektedir.İİK'nun 283/2. maddesi gereğince, tasarrufun iptali davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu malların yerine geçen değere ilişkin ise, üçüncü kişi davacının alacağından fazla olmamak kaydıyla o değer nispetinde nakden tazmine mahkum edilir. Alacaklı bu durumda aldığı ilamı, ilamlı takip hükümleri uyarınca takibe koyarak alacağını tahsil eder.Somut olayda, şikayetçi alacaklı RCT V.Y. A.Ş. tarafından açılan tasarrufun iptali davası sonucu üçüncü kişinin, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06.10.2010 tarih ve 2006/747 E., 2010/597 K. sayılı kararı ile “İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2003/16902 Esas sayılı dosyasındaki 47.840,47 TL alacak ve fer'ilerinden taşınmaz değeri 315.000,00 TL'yi aşmamak suretiyle nakden tazminle yükümlü tutulmasına” karar verilmiştir. Bu durumda; şikayetçi borçlu üçüncü kişi, takip dosyasındaki asıl alacak ve fer'ilerinden, tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın değerini aşmamak üzere sorumludur.Mahkemece, şikayetçi üçüncü kişinin icra emrindeki borç miktarından sorumluluğuna ilişkin şikayetinin yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.