MAHKEMESİ: Erzincan 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/01/2013NUMARASI: 2012/198-2013/22Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayet eden borçlu Belediyenin, Ziraat Bankası ve Vakıfbank’ daki belediye hesaplarına haciz konulduğu, bu hesaplardaki paraların haczinin mümkün olmadığı iddiası ile her iki banka hesaplarındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile Vakıfbank’daki hesaplar yönünden hüküm kurulmadan, Ziraat Bankası’ndaki belediye adına kayıtlı hesaplar üzerine konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine haczedilen banka hesapları yönünden havuz hesabı niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, bozma üzerine Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile Ziraat Bankası’ndaki 12004489- 5001 nolu hesaptaki emlak vergisi olarak yatırılan kısım üzerindeki haczin kaldırılmasına, muhtelif gelirler üzerindeki haczin devamına karar verildiği, diğer haciz konulan hesaplar yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmadığı görülmüştür. Bozma sonrasında mahkemece eylemli olarak bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda inceleme yapılıp rapor alındığı halde, bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş, haczi kabil paralarla haczi kabil olmayan paraların bir hesapta toplandığı, Ziraat Bankasındaki 12004489-5001 nolu hesap yönünden haczedilmezlik şikayetinin reddi gerektiği halde, emlak vergisi ayrılmak suretiyle haczin kaldırılması doğru görülmemiştir. Kaldı ki Ziraat bankası nezdindeki diğer hesaplar ile Vakıfbank nezdinde bulunan hesaplardaki hacizlerin de kaldırılması istenip, tüm hesaplar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı halde diğer hesaplar yönünden olumlu- olumsuz karar verilmemesi de isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.