Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16256 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3764 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Mersin 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/11/2009NUMARASI: 2009/761-2009/961Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu limited şirketin, borcu nedeniyle ortakların paylarına usulsüz haciz konulduğundan bahisle haczin kaldırılması için icra mahkemesine yaptığı şikayet haczin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle mahkemece reddedilmiştir.Kural olarak, Limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, İİK'nun 145.maddesine göre, şirket devam ettiği sürece haklarını borçlu şirket ortağının şahsi mallarından, şirket bilançosu gereği o ortağa düşen kar payından veya şirket fesih olunmuş ise tasfiye payından alabilir. Limited şirketlerde cebri icraya ilişkin koşullar TTK'nun 522 ve 523.maddelerinde düzenlenmiştir. Limited şirketlerde ortağın şahsi borcundan dolayı, ortaklık payının doğrudan haczi mümkün olmayıp, sadece ortağın kar payı, masraf ve avans alacağı veya tasfiye halinde tasfiye bakiyesine katılma hakkı haczedilebilir. Limited şirketlerde pay kural olarak bölünmez, bunun istisnası devir veya miras yolu ile intikalde mümkün olup; pay önce bölünür, sonra devir veya intikal ettirilir. Ayrıca pay kavramı ortaklık hak ve yükümlülüklerinin tamamını ifade eder. Bu durumda somut olayda konulan bu haczin, esasen ortaklık payı (hissesi) haczi olarak değil, şirketin tasfiyesi halinde söz konusu hisseye düşecek olan tasfiye payının haczi olarak anlaşılması ve kabulü gerekir. Zira tasfiye işlemleri sonuçlanıncaya kadar ortağın ortaklık sıfatı devam eder. Alacaklı TTK'nun 522 ve 523.maddelerinde belirtilen prosedür çerçevesinde hareket ederek alacağı için en az altı ay önce limited ortaklığın feshini ihbar etmek sureti ile ortaklığın tasfiye bakiyesinden borçlu ortağa düşecek paydan alacağını alabilir. Bu nedenle alacaklı tarafından haczedilen aslında tasfiye payı olan limited şirket hisse payının cebri icrada açık artırma yolu ile satılması da mümkün değildir. Yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda limited şirketin borcu için, borçla ilgisi olmayan ortakların hisselerine haciz uygulanması mümkün değildir. Mahkemece yukarıda açıklanan kurallar dairesinde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme ile şikayetin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.