MAHKEMESİ: İstanbul 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/10/2011NUMARASI: 2010/1426-2011/1135Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun oğlu tarafından sunulan dilekçe ile imzaya itirazda bulunulduğu, alacaklı tarafından itiraz edilmesi üzerine mahkemece itirazın, ilk itiraz niteliğinde olduğundan bahisle reddedildiği ve imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler. HMK.nun 114. maddesinde; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliği haiz bulunması, dava takip yetkisine sahip olunması, vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekalet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir vekaletnamesinin bulunması hususları, dava şartları olarak belirtilmiştir. HMK.nun 115. maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının incelenmesinde, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.Somut olayda; borçlu adına talepte bulunan oğlu Y... Ö.... vekalet ehliyeti olmayan bir kişidir. Bu nedenle borçlu adına icra mahkemesine itiraz edebilme yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece HMK.nın 114 ve 115. maddeleri hükümleri ile yukarıdaki ilkeler gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.