MAHKEMESİ: Ankara 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/08/2011NUMARASI: 2011/558-2011/720Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlular, icra mahkemesine başvurularında; dayanak senetlerin taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin teminatı olarak verildiğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini istemişler, mahkemece, bonolardan 18.05.2011 vade tarihli olan bononun teminat bonosu olduğundan bahisle, bu bono yönünden takibin iptaline, bono bedelinin %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, diğer bonolar yönünden ise istem reddedilmiştir.Dayanak bonoların hangi ilişkinin teminatı olduğu bonolar üzerindeki beyanla ya da yazılı belge ile kanıtlanmadıkça senetlerin kambiyo vasfında olduğu kabul edilmelidir. Somut olayda, alacaklının bonoların teminat amaçlı verildiğini kabul eden bir beyanı olmadığı gibi, taraflar arasında imzalanan sözleşmede de bu konuda bonolara ilişkin açık bir atıf bulunmamaktadır. Öte yandan takip dayanağı bonolar incelendiğinde; birleşen dosyanın konusunu teşkil eden 2011/6338 E sayılı takip dosyasında bulunan ve hakkındaki takip iptal edilen 18.05.2011 vade tarihli, 4.000 TL bedelli bono ile aynı dosyada bulunan 20.05.2011 vade tarihli, 4.000 TL bedelli bonoda tanzim yeri gösterilmemiştir. Bu durumda dayanak belgeler TTK.nun 688/6.maddesinde öngörülen koşulu taşımadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesinde yer alan keşidecinin adı ve soyadı yanında yazılmış yer ismini de içermediğinden anılan bonoların kambiyo senedi niteliği bulunmamaktadır (HGK.nun 2.10.1996 tarih ve 1996/12-59 sayılı kararı). O halde mahkemece bu husus kendiliğinden dikkate alınarak adı geçen bonolar yönünden İİK'nun 170a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi ve ayrıca anılan yasa maddesinde tazminat öngörülmediğinden borçlu lehine tazminata hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.