Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16213 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1116 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Afyonkarahisar 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/06/2010NUMARASI: 2010/58-2010/293Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :HUMK. nun 163 ve 159. maddeleri, mahkemeye ve taraflara belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin bir kısmı yasa metninde yer almış, bir kısmı ise hakimin takdirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin takdirine bırakılan hallerde, yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirtdiği sürede, taraf, belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, yapılması gereken işlemler ve ne kadar sürede yapılacağı açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi, bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir (HGK. nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı).Somut olayda borçlunun İİK. nun 82/12.maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tensip ara kararı ile masrafı davacı tarafından alınarak tapu kaydı için tapu sicil müdürlüğüne ve zabıta araştırması için müzekkere yazılmasına karar verilmiş,2. celse itibariyle cevapları gelmiş olup, mahkemece keşif ve masrafları ile ilgili olarak bir ara kararı tesis edilmediği gibi bu konuda kesin mehil de verilmediği açıktır. Bu durumda HUMK. nun 163 ve 159. maddelerinin olayda uygulama yeri olmayıp, mahkemece, borçlu vekiline yukarıda belirtilen yasa maddelerine uygun olarak ihtaratı içeren kesin süre verilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.