Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16162 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 15325 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Karaman İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/06/2008NUMARASI: 2005/213-2008/152Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı haczi mümkündür. İİK.nun 83/c maddesinde "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862 maddesi hükmü saklıdır" hükmü yer almaktadır. Anılan maddenin Medeni Kanunu'nun 862.maddesine gönderme yapması, menkullerin, ipotek alacaklısı dışında başka alacaklılar tarafından haczedilememesi için, sadece ipotek akit tablosunda yazılı olması yetmeyip, aynı zamanda Medeni Kanunu'nun 862.maddesi kapsamında olmasını da zorunlu kılmaktadır. Öte yandan aynı hüküm, menkuller ipotek akit tablosunda yazılı olmasa da Medeni Kanunun 862. maddesi kapsamında bulunması halinde, ipotekli taşınmazdan ayrı haczedilip satılamayacağı kuralını da öngörmektedir. Medeni Kanunun 862.maddesinin 1.fıkrasında yazılı "Rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılar." hükmü uyarınca, taşınmazda bulunan eklenti ve bütünleyici parçalar da ipotek kapsamına dahil bulunmaktadır.Medeni Kanunun 684.maddesinin ikinci fıkrasına göre "Bütünleyici parça, yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. Aynı Kanunun 686.maddesinin ikinci fıkrasına göre ise "Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlanması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı bulunan taşınır maldır."Somut olayda taşınmaz üzerinde üçüncü kişi banka lehine ipotek tesis edildiği, ipotek tarihinden sonra bu takipte, taşınmazda (Bisküvi Fabrikası) bulunan torna makinası, ayaklı matkap, kaynak makinası,hızar, basınç düşürücü, telefon santrali gibi menkullerin haczedildiği, borçlu vekilinin icra mahkemesinde bu hacizlerin kaldırılması için şikayette bulunduğu görülmüştür.Mahkemece yukarıda yazılı ilkeler uyarınca hacizli menkuller ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile eklenti veya bütünleyici parça olup olmadıkları bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.