MAHKEMESİ: Salihli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/05/2011NUMARASI: 2011/118-2011/288Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE; 2) Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, Salihli 2. İcra Müdürlüğünün 2011/804 esas sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan ilamlı icra takibinde 132.859,84 TL işlemiş faiz talebinde bulunulduğunu, işlemiş faizin 111.000,00 TL olması gerektiğini ileri sürerek, bu kısmı aşan miktara ve istenen vekalet ücretine itiraz etmiş, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu işlemiş faiz miktarının 127.127,88 TL olduğuna, takipte istenen vekalet ücreti alacağının takip dayanağı ilamda esas hükümle birlikte davalılar ve İlgi Oran'dan tahsiline karar verilmiş olduğu ve hükümde ayrıca ve açıkça sorumluluk miktarlarının belirtilmediği Asliye Hukuk Mahkemesi kararını değiştirme imkanının da bulunmadığı, dolayısıyla borçlunun vekalet ücretinin tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İcra takibinin dayanağı olan Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2010 tarih ve 2004/631 esas 2010/713 karar sayılı ilamında hükmedilen vekalet ücretinin "davalıdan tahsiline" şeklinde karar verildiği, hükümde davalılardan "müştereken ve müteselsilen tahsile" yönelik bir ibarenin bulunmadığı, ilamda ise üç davalının olduğu görülmektedir. HGK.nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12- 517E, 1997/776 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere; "İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra Mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile belirlenemez." Davalıların takip konusu alacaktan dolayı müteselsilen sorumlu tutulacaklarına dair ilamda bir hüküm bulunmadığına göre, hisseleri nisbetinde alacaktan sorumlu olduklarının kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlunun takibe konu vekalet ücretinden 1/3 oranında sorumlu olduğu gözetilerek, vekalet ücretine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.