Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının reddini mutazam-mın 18.4.2005 tarih, 7713/8237 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekili tarafından icra Mahkemesine sunulan 24.2.2005 tarihli dava dilekçesinde icra emrinde yazılı olan ve kendisinden talep edilen alacak miktarına karşı çıkılmamıştır. Müşterek çocuk Hakan'ın 14.11.2004 tarihinde reşit olduğundan söz edilerek adı geçen için ödenen iştirak nafakasının kesilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir, istek, devam eden bir nafaka ile ilgili olduğundan İcra Mahkemesinin kararı kesin olmayıp, temyizi kabildir. Bu nedenlerle borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 18.4.2005 tarih ve 2005/7713-8237 sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verildi. istanbul 2. icra Mahkemesinin 3.3.2005 tarih ve 2005/405-294 sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi: İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2001 tarih ve 2001/433-743 sayılı kararı ile müşterek çocuk Hakan için hükmedilen iştirak nafakası MK.nun 328. maddesi gereğince adı geçenin ergin olması ile sona erer. MK.nun 328/2. maddesi gereğince; çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın eğitim sonuna kadar çocuğa bakma görevi için yapılacak ödemeye veya MK.nun 364. maddesinde öngörülen yardım nafakasına hükmedilmeden sona eren iştirak nafakasının yorum yoluyla sürdürülmesi mümkün değildir. Burada, "ilam hükmünü ortadan kaldırmak" değil, "uygulama sahasını saptamak" söz konusudur. O halde, şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.