Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15941 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3580 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ankara 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/12/2009NUMARASI: 2009/1454-2009/1653Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;TTK.nun 688/7.maddesi gereğince bonoda tanzim edenin imzasının, metni örter şekilde yani metnin altına atılması zorunludur. Senede aynı şahıs tarafından birden fazla imza atılmış ise, bu durum senedin geçerliliğine etki etmez. Bonoda sorumluluğun tek imza ile doğduğu dikkate alındığında, birden fazla atılan imzaların sahiplerinin durumuna göre, asıl borçlu veya aval veren olarak nitelemek mümkündür. Sadece imzadan ibaret aval de mümkündür. Muhatap veya keşideci imzaları dışında bononun ön yüzüne konan her imza aval beyanı sayılır. Bu açıklamalar karşısında sorumluluğun doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunlu olmadığından aval olarak değerlendirilir. Takip konusu bonoda keşideci; ............. Ltd. Şti. olup, şirket yetkilisinin şirketi temsilen atacağı tek imza ile şirket, senetteki borçtan sorumlu olur. Ancak zorunlu olmadığı halde şirket temsilcisinin bono üzerine attığı ikinci imza, kendisini avalist konumuna sokacağından ve de sadece imza etmek yeterli olacağından (borçlu isminin yazılması da zorunlu unsur olmadığından) bonodaki borçtan aynen keşideci gibi sorumludur. Takip konusu bononun ön yüzünde yer alan (2) adet imza ile bono, keşideci şirket ve avalist ........................ açısından geçerli olup, bu durumda iş bu senetteki imzalardan birinin şirket, diğerinin ise şirket yetkilisi ................... adına atıldığının kabulü gerekir. Kaldı ki bu bonodaki imzalara da adı geçen karşı çıkmamıştır. O halde borçlunun isteminin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.