Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15805 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 29666 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/09/2011NUMARASI: 2010/363-2011/661Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra yoluyla takibe karşı borçlunun, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek bu haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.K.'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın bedelinin 67.375,00 TL olduğu, borçlunun haline münasip bir ev alması için 60.000,00 TL'nin gerektiğini, bu nedenle haciz konulan taşınmazın haline münasip ev olmadığı bildirilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporu nazara alınarak mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile icra dosyasında evin 60.000 TL'den satılmaması ve bu paranın da borçluya ödenmesi gerektiğinden evin belirlenen değerine göre taşınmazın icra dosyasında satılmasının taraflara fayda sağlamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, borçlunun meskeninin bulunduğu yerden farklı semtlerde de daha mütevazi koşullara sahip meskeni alabileceği miktarın da belirlenmemesi doğru görülmemiştirDiğer taraftan borçlu ile birlikte oturan kişilerin kanunen bakmakla yükümlü kişilerden olup olmadığı, bu kişilerin mameleki varlıkları ve gelir durumlarının da araştırılmaması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.