Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15737 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 179 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/11/2010NUMARASI: 2010/2579-2010/2253Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :T.T.K.’nun 678-687. madde hükümleri, düzenleme, senede dahil olma ve ödeme yerleri değişik devletlerde bulunan veya muhatap, ciranta veya bunların kefilleri gibi sorumlulukları farklı uyruklara tabi poliçelerde birçok yönden hangi devlet kanununun uygulanacağını göstermektedir. Nitekim M.Ö.H.U.K.’nun 1. maddesi yukarıda açıklanan madde hükümleri ile ilgilidir. Örneğin M.Ö.H.U.K. 8/2’nin “milli hukukuna göre ehliyetsiz olan bir yabancı Türk Hukukuna göre ehil ise Türkiye’de yaptığı hukuki işlemlerle bağlıdır” şeklindeki açıklaması, T.T.K.’nun 678/2’ye uygundur. Milli kanun veya bu kanunun yollamada bulunduğu başka bir devlet kanununun ehil saymadığı bir kimse poliçenin imzalandığı memleket kanununa göre ehilse poliçeden sorumlu olur. Öncelikle poliçenin düzenlendiği veya imzalandığı ve imzacıyı ehil sayan yer kanunu uygulanır. T.T.K.’nun 730/21. maddesindeki yollama ile çeklerde de uygulanması gereken 678, 680 ve 681 maddelerinin tatbiki için öncelikle poliçe hukukuna ait yollama kurallarının mı, yoksa çek hukukuna ait yollama kurallarının mı uygulanacağı hususunda özellikle de senette poliçe mi, çek mi yazılı olduğunun tesbiti gerekir. Bu olmadığı veya yabancı dilde kullanılan kavram açık değilse senedi keşidecinin imzaladığı yer hukuku esas alınarak senedin öncelikle çek veya poliçe olduğu tesbit olunur (T.T.K.’nun 682/11, 733). Bundan sonra da T.T.K.’nun poliçe ile ilgili 678 veya çek ile ilgili 731 ve müteakip maddelerinde yer alan yollama kurallarının uygulanması gerekir. T.T.K.’nun 731 ve müteakip maddelerinde yer alan kanunlar ihtilafı normları, sadece çek hukukuna ilişkin hususlara uygulanır. Kambiyo ilişkisinin altında yatan asıl borç ilişkisine uygulanmaları ise söz konusu olmadığından bu ilişkiden doğan ihtilaflar M.Ö.H.U.K. hükümleri esas alınarak çözümlenir (M.Ö.H.U.K. 24). T.T.K.’nda da çek ile ilgili kanun ihtilaflarını düzenleyen maddelerde, milletlerarası yetkili mahkemeyi, yabancı mahkeme kararlarının tanınmasını düzenleyen kurallar yoktur. Bu durumda konuya M.Ö.H.U.K. 27 ve devamı hükümlerinin uygulanması gerekir. Çek üzerindeki her beyan müstakil bir şekilde kurala bağlanır, dolayısıyla duruma göre bir çek hakkında muhtelif ülkelerin hukukları uygulanabilecektir. Çek üzerindeki bir taahhüdün şekli ve hükümleri arasında bir ayırım yapmak gerekir. Çek imza yeri veya ödeme yeri kanununa tabi kılınmış olabilir. Müracaat borçlularının beyanlarının hükümleri de aynı şekilde imza yeri kanununa göre tespit edilir (Kıymetli Evrak Hukuku, s.1369).Hakim, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku resen tespit edip uygulamak zorundadır. Ayrıca, yabancı hukukun muhtevasının tespitinde de tarafların yardımını isteyebilir. Tüm bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde; Takip dayanağı senet yabancı dilde düzenlenmiştir. Mahkemece; İngilizceyi ile Almancayı ve bu belgenin imza edildiği ülke ile ödeme yeri ülkesinin hukukunu inceleyebilecek yeterlikte bilen ve özellikle üniversiteden Ticaret ve Kambiyo Hukuku dalında bir hukukçu bilirkişiye inceleme yaptırılarak belgedeki kayıtların kambiyo hukukundaki karşılıkları ile açıklayacak bir rapor alındıktan sonra T.T.K.’nun 731 ve müteakip maddeleri ile M.Ö.H.U.K.’nun 2. maddesi hükümlerine göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, senedin kambiyo vasfında olup olmadığı ve uygulanacak zamanaşımı süresi ile kuralları belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gitmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.