Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15724 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 30792 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Bursa 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/09/2011NUMARASI: 2011/76-2011/664Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin, dayanak bonodaki imzanın borçluya ait olmadığını belirterek imzaya itirazla ilgili icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve karar kesinleştiğinde iptaline borçlunun tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;İİK.nun 170/son madde hükmüne göre "icra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı, senede dayanan takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum eder....."Somut olayda takip alacaklısı, senedin lehtarı olup, keşideci tarafından senede atılan imzanın ona ait olup olmadığını bilebilecek konumdadır. Bonodaki imzaların, borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imza itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalıdır. Bu itibarla mahkemece, borçlu yararına, takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.