Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15719 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8160 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ Ankara 16. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/12/2012NUMARASI: 2012/720-2012/1153Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2012/10530 E.sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı vekili tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçluya ait 219 ada 19 parsel 8 nolu taşınmazın 04.07.2012 tarihinde haczedildiği, İİK.'nun 103. maddesine göre düzenlenen davet kağıdının 26.07.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği görülmüştür.Borçlu 30.07.2012 tarihli başvurusunda; haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, müvekkilinin başka evi olmadığını ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmişse de;Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Somut olayda; şikayetçiye ait 219 ada 19 parsel 8 nolu taşınmazı 20.03.2008 tarih ve 8499 yevmiye sayılı ipotek senediyle G.B.na ipotek ettiği görülmektedir. Bu durumda şikayetçinin taşınmazı ile ilgili meskeniyet iddiasından önceden vazgeçmiş olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenle, mahkemece; meskeniyet şikayetinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.