Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15706 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7976 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Bursa 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/12/2012NUMARASI: 2012/673-2012/1105Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirket yetkilisi olarak imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.TTK.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir.Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir(HGK.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).Somut olayda, takip dayanağı 30.06.2010 vadeli ve 265.000 TL bedelli bir adet bonoda iki imzanın de kaşe üzerine atıldığı görülmektedir. Bu durumda, söz konusu senet yönünden ise imzalayanın, şirket temsilcisi olarak şirketi borçlandırma iradesi ile imzalandığının, şahsi sorumluluğu bulunmadığının kabulü gerekir.O halde mahkemece şahsi sorumlululuğun olmaması sebebiyle şirket temsilcisi Mehmet Aktaş yönünden takibin iptaline karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.