Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15689 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6207 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ Amasya İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/01/2013NUMARASI: 2012/195-2013/4Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Amasya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/77 talimat sayılı dosyasında, borçluya ait taşımazın 23.08.2012 tarihinde yapılan açık artırmada 88.000,00 TL bedelle alacaklı tarafa ihale edildiği, alacaklı tarafa ihale bedelini yatırmak üzere 10 günlük süre verildiği, 03.10.2012 tarihinde alacaklı vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak, taşınmazın alacaklı olarak tüm alacaklarına mahsuben alındığını ve söz konusu taşınmaz üzerindeki 1. ve 2. sıradaki hacizlerin kendilerine ait olduğunu ileri sürdüğü ve ihale bedelini yatırmak üzere verilmiş olan 10 günlük sürede, ihale bedelinin taşınmaz üzerindeki Üsküdar 5. İcra Müdürlüğünün 2011/29139 Esas ile Üsküdar 5. İcra Müdürlüğünün 2011/29141 Esas sayılı dosya alacaklarına mahsup edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce, alacaklı tarafın verilen 10 günlük süre içerisinde ihale bedelini nakit olarak dosyaya yatırmadığı gerekçesiyle 2. sırada ihaleye katılan ve 2. sırada en yüksek peyi süren ihale katılımcısına teklif yapılmasına karar verildiği, karara karşı yapılan şikayetin mahkemece reddedildiği anlaşılmıştır.İcra İflas Kanunu'nun 140. maddesinde; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar" hükmü yer almaktadır. Üzerinde başkaca hacizlerin de bulunduğu taşınmazın 23.08.2012 tarihli artırmada alacaklıya ihale edildiği görülmektedir. İcra müdürlüğünce öncelikle İİK'nun 140. maddesi uyarınca sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekir.Haciz koyduran alacaklının taşınırı (taşınmazı) ihale ile satın alması ve kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde, alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, satış bedelini, alacağına mahsup edebileceği, taşınır (taşınmaz) üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş, başka haciz bulunması halinde ise ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, alacaklının alacağının ihale bedelini karşılayıp karşılamadığı saptanıp alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden ve alıcıdan önce haciz koyduran 3.kişilerin alacaklarının miktarlarının ne olduğu dahi belirlenmeden alıcı alacaklıya ihale bedelinin tamamını yatırması için süre verilmesi yönündeki icra müdürlüğü kararı doğru değildir. İhale tutanağında ihalenin alacağa mahsuben yapıldığının belirtilmemesi ve alacaklıya ihale bedelini yatırması için 10 günlük süre verilmesi alacaklının mahsup hakkını ortadan kaldırmaz. Aksi düşüncenin kabulü aşırı şekilcilik olur. O halde, mahkemece, icra müdürlüğünün mahsup talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle İİK.nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.