MAHKEMESİ: Çerkezköy İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/07/2010NUMARASI: 2010/135-2010/219Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takibe karşı borçlu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek imza inkarında bulunmuş, yapılan inceleme sonucunda keşideci imzasının keşideciye ait olmadığının tesbiti üzerine mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiştir.Borçlar Kanunun 388/son maddesine göre; hususi selahiyeti haiz olmadıkça vekil dava ikame edemez, sulh olamaz tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz. Bu durumda ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına görede vekile verilen vekaletnamede çek düzenlenmesi için açıkca yetki verilmesi zorunludur. Alacaklı vekili 05.07.2010 tarihli cevap dilekçesinde, borçlu yı çek keşide etmeye yetkili kılınıp kılınmadığının tesbitini talep etmiş mahkemece yazılan yazılara Şekerbank T.A.Ş. ve T. Vakıflar Bankası T.A.O. verilen cevap ve eklerine göre borçlunun Çerkezköy Noterliğince düzenlenen iki ayrı vekaletname uyarınca çek ve senet yazmaya, ciro etmeye bunları kullanmaya yetki verdiği görülmüştür. Bu durumda, borçlu adına çek düzenlemeyi de içeren vekaletnameye dayanarak borçluyu bankalarda ve ticari işlerde vekaletname uyarınca temsil etmektedir. Bu itibarla vekaletname kapsamında çeki imza etmeye açıkca yetki verildiğinden bu şahıs tarafından borçlu adına düzenlenecek çekten dolayı borçlu sorumlu olur. Vekilin çeki asıl borçlu adına imzalarken çek üzerine "vekaleten" ibaresi koyması zorunlu değildir. Mahkemece alacaklı vekilinin iddiası doğrultusunda sözü edilen vekaletname dikkate alınarak borçlunun verdiği vekalet kapsamında çeki düzenlediği iddia edilen Kamil Kafalı 'nın usulüne uygun olarak imza incelemesine esas imza örneklerinin İİK.nun 68/a maddeside dikkate alınarak tesbiti ile bu maddeye göre bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken çeklerde borçluya vekaleten atılmış bir imzanın bulunmadığından bahisle imzaya itirazın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.