Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15572 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3048 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/05/2009NUMARASI: 2008/2655-2009/1060Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 17.11.2009 tarih, 14596/22717 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılması üzerine, borçlu vekili süresi içinde icra mahkemesine başvurarak, ortada kesinleşmiş ve muaccel hale gelmiş kayıtsız şartsız borç ikrarını havi bir belge ve alacak olmadığını, dolayısiyle icra emri tebliğ edilemeyeceğini ileri sürmüş, bu nedenle icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir.Düzenlenmiş bulunan 24.04.2007 tarihli sözleşme tarafların kabulünde olup, bu sözleşmeye göre taraflar karşılıklı edimleri öngörmüşlerdir. Buna göre alacaklı ................'e sözleşmede belirtilen para ödenecek, o da bunun karşılığında alacaklı Tel-Paş şirket hisselerini, oy ve kar payı hakkını, .................'ye devredecektir. Bu sözleşmeyle ilgili olarak şikayetçi ........................., taksitlerin tam ve zamanında ödenmesinin teminatını oluşturmak amacıyla takibe konu ipoteği vermiştir. Takibe konu ipotek akdinde "iş bu taşınmazın tamamının .......................... ................., ...................... ve ................'nun, alacaklı .....................Erdin'e olan mevcut borçlarının ve kabullendikleri taahhütlerinin tam ve zamanında yerine getirilmesinin teminatını teşkil etmek üzere 280.000 TL bedelle ipotek verildiği" görülmüştür. Tarafların kabulünde olan sözleşme ve ipotek akit tablosu birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu ipoteğin teminat amaçlı verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda söz konusu ipotek kesin borç ipoteği olmadığından borçluya icra emri de gönderilemez.Mahkeme kararının bu nedenle onanması gerekirken bozulduğu görülmekle, şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.11.2009 tarih ve 2009/14596 E. 2009/22717 sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararınının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.