Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15567 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5999 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Bursa 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/12/2012NUMARASI: 2012/1070-2012/1213:Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı, borçlu aleyhine başlattıkları ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte, tebligatın yapılarak taşınmazın satış aşamasına gelindiği ve taşınmazın usulüne uygun şekilde satışının yapıldığını, ihalenin kesinleşmesi için gereken sürenin beklenmesinden sonra taşınmazı satın alan 3.kişinin dosyaya yatırdığı paranın da icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak çekildiğini, tüm bu işlemlerden sonra borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davası sonunda ihalenin feshine karar verildiğini, ancak dava açıldığı sırada işlemlerin yapılmış olması sebebi ile davacı müvekkilinin borcuna karşılık tapuya işletilen ipotek şerhinin kaldırılmış olduğunu, daha sonra icra müdürlüğünce 17.12.2012 tarihinde ihalenin fesh edilmiş olması sebebi ile çekilen paranın borçluya iadesi için talimat gönderildiğini, icra müdürlüğünce verilen bu kararın yasal olmadığından bahisle şikayetin kabulüne ve icra müdürlüğünce dosyaya yatırılan ve davacının alacağına karşılık çekmiş oldukları paranın borçluya iadesine yönelik verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ihale alıcısının dava ve takip dışı 3.bir kişi olması nedeniyle bu şahsa ihale bedelinin iade edilmemesinin kanunen mümkün olmaması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 361. maddesine göre, icra dairesince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa, verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.Buna göre alacaklıya yanlışlıkla yapılan bir ödeme olmadığı için olayda İİK.nun 361. maddesinin ve yine koşulları olmadığı için İİK.nun 40. maddesinin uygulanma yeri yoktur.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile alacaklıya yapılan ödemelerin iadesi yönündeki memurluk işleminin iptali yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.