Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15504 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13771 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İzmir 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 01/12/2005NUMARASI: 2005/885-915Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde :Borçlu ..... Ltd Şti. hakkında ilamsız takip yapılmaktadır. Borçlunun Ticaret Sicilinde kayıtlı adresine ve bilinen adreslerine çıkarılan tebligatların, "tanınmıyor", "ayrıldı" meşruhatları ile iadesi üzerine, adres araştırmasına gidilmiştir. Emniyet Müdürlüğü'nce yaptırılan adres araştırmaları da sonuçsuz kalmıştır. Son olarak, borçlu şirketin kayıtlı olduğu İzmir Ticaret sicili Memurluğundan alınan 27.08.2004 tarihli yazıda, borçlu şirket adresinin yine "..... sok. No: ..../...İş Merkezi olduğu, bu adreste "faaliyette" bulunduğu cevabı verilmiştir. Tekrar bu adrese çıkarılan tebligatın "tanınmıyor" şerhi ile iadesi üzerine, aynı yere 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca "06.09.2005" tarihinde ödeme emri tebliğ olunmuştur. Yapılan işbu tebligat Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi ve Tüzüğün 55. maddesine uygundur.HUMK'nun 76.maddesine göre "hukuki tavsif" hakime aittir. Borçlu, 12.10.2005 tarihli dava dilekçesinde; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğniden bahisle, gecikmiş itirazda bulunmaktadır. Ödeme emri tebliğindeki usulsüzlük gecikmiş itiraz nedeni yapılamaz. Tebligattaki usulsüzlük ve gecikmiş itiraz nedenleri, uygulanacak yasal prosedür ve sonuçları itibariyle farklı müesseselerdir. Somut olayda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz nedenleri de bulunmamaktadır. Takip prosedürü itibariyle icra dairesine herhangi bir itirazda bulunulmadığından, borçlu şirket hakkındaki takip kesinleşmiştir.Açıklanan nedenlerle itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde "tebligatların usulüne uygun olmaması karşısında, gecikmiş itirazın kabulüne" dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.