MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/1097-2014/233Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından 30.04.2011 keşide tarihli çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı borçlunun, 03.12.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir.Takip dayanağı çek, ibraz süresinin bitim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir. TTK'nun 730. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesi zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmektedir. İcra mahkemesinde icra takibine itiraz ve icra takibinin iptaline yönelik şikayet bu dava kapsamı içine girmez. İİK'nun 169/1. ve 170/1. maddeleri gereğince Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan itiraz ve mahkemece verilen kararın temyizi, satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığı gibi tek başına da zamanaşımını kesmez. Aynı şekilde İİK'nun 22. maddesine göre; “şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.” Ancak icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına dair bir karar verilmişse zamanaşımı bu süre içerisinde işlemez.Somut olay incelendiğinde, 30.04.2011 tarihli çek için 23.05.2011 tarihinde icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 27.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09.06.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 06.06.2011 olarak düzeltilmesini talep ettiği ve çekin düzenleme tarihinin 30.04.2009 iken 30.04.2011 tarihi olarak düzeltildiğini, düzeltmedeki imzanın kendisine ait olamdığını ileri sürdüğü, İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28.12.2012 tarih 2011/ 732 E., 2012/ 1221 K. sayılı kararı ile; ödeme emri tebliğ tarihinin 06.06.2011 tarihi olarak düzeltildiği ve 'çekin keşide tarihindeki paraf imzanın çekin keşidecisi olan davacıya ait olmadığı, çekin keşide tarihinin 30.04.2009 olarak kabul edilmesi gerektiği, yasal süreden sonra 03.05.2011 tarihinde bankaya ibraz edildiğinden çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiği' gerekçeleri ile İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar veriliği, iş bu kararın dairemizin 22.10.2013 tarih 2013/ 21888 E.,2013/ 32801 K. sayılı kararı ile bozulduğu anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine 09.06.2011 tarihli başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 22. maddesi gereği bu şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz. Bu durumda İcra dosyasında alacaklı tarafından 01.11.2011 tarihinde bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi talep edildikten sonra İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/732 E. sayılı dosyasında verilen takibin iptaline dair karar tarihi olan 28.12.2012 tarihine kadar, takibi ilerletmeye yönelik herhangi bir talepte bulunulmadığı, 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mahkemece borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabulü ile İİK'nun 71. ve 33/a. maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.