MAHKEMESİ: Konya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/12/2009NUMARASI: 2009/1061-2009/1848Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka tarafından, asıl borçlu ve ipotek veren malikler aleyhinde limit ipoteğine, kredi sözleşmesi ve hesap katı ihtarına dayalı alarak İİK'nun 150/1 maddesi gereğine örnek 6 numaralı icra emriyle gayrımenkul ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmıştır.İpotek veren malikler kendilerine gönderilen hesap katı ihtarına süresinde itiraz ettiklerini, kefalet yada müteselsil borçluluk durumların olmadığını, borçlu olarak gösterilerek icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, takibin iptalini talep etmişlerdir.Mahkemece şikayetçiler aleyhinde müşterek ve müteselsil kefalet nedeniyle verilen ipoteğe istinaden takip yapılmış olması, hesap katı ihtarına itiraz etmeleri (kefalet sıfatına itiraz etmeleri) nedeniyle İİK'nun 150/1 maddesine göre icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğundan, ödeme emri gönderilmesi amacıyla icra emrinin iptaline karar verilmiştir. İİK 'nun 150/ı maddesinde, “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine, şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde, yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medeni Kanununun 887. Maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda hesap katı ihtarı asıl borçluya kredi sözleşmesindeki adresine İİK 'nun 68/b maddesine göre 26.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği halde 8 gün içinde itiraz edilmediği görülmektedir.Şikayetçiler aleyhinde , ipotek veren 3.kişi sıfatıyla takip başlatıldığı ,kefillik ya da müşterek ve müteselsil borçluluk sıfatlarına dayanılmadığı, ( icra emri, alacaklı vekilin cevap dilekçesi ile 10.07.2008 tarihli Yapı Kredi Bankası Konya-Mevlana Şubesince düzenlenen belge içereğinde) anlaşılmaktadır. İİK'nun 150-ı maddesi gereğince, asıl borçlu tarafında hesap katı ihtarına süresinde itraz edilmediğinden borç miktarı kesinleşmiştir. Bu durumda şikayetçiler ancak İİK ' nun 33.maddesine göre icra mahkemesinde, icranın geri bırakılmasını isteyebilirler. Mahkemece şikayetçi ipotek veren borçluların, bu madde kapsamında ipotek borçlarının sona erdiğini de kanıtlayamadıkları nazara alarak şikayetlerin reddi yerine yazılı gerekçeyle icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.