Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15287 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 12270 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Üsküdar 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 13/04/2006NUMARASI: 2005/714-193Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Takip dayanağı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemlerinin vadelerinin yıl ve ay olarak belirtildiği ancak gün olarak vadenin belirlenmediği anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu'nun 76/3. maddesi uyarınca müddet ay ile tayin edilmiş ise borç ayın son günü muaccel olur.Öte yandan, takip sırasında alacaklı BK'nun 83/son maddesi gereğince tahsil tarihindeki kur üzerinden paranın tahsilini istemez ise; bu durumda, işlemiş faizin vade tarihinden takip tarihine kadar 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Ayrıca bu durumda, takip tarihinden tahsil tarihine kadar da işleyecek faizin reeskont faiz oranının değişen oranlarına göre aşamalı olarak faiz uygulanmasını isteyebilir (3095 sayılı Kanun'un, 4489 sayılı Kanunla değişik 2. md).Takipte alacaklı BK'nun 83 ve TTK'nun 623. maddeleri uyarınca seçimlik hakkını kullanarak fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Bir başka ifadeyle her iki halde de işlemiş faiz (vadeden takibe kadar) 3095 sayılı kanun'un 4/a maddesine göre istenebilecek iken BK'nun 83 ve TTK'nun 623. maddelerindeki seçimlik hakkının kullanılıp kullanılmaması durumuna göre işleyecek faizin, reeskont (3095 sayılı Kanun'un, 4489 sayılı Kanun'la değişik 1. maddesi koşullarında) veya 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesine göre hesabı gerekecektir.Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde;Takibe konu yapılan yabancı para alacağı takip tarihi itibari ile Türk parasına çevrildiği ve bu tarihten itibaren alacağın Türk parası olarak yasal faizi ile istendiğine ve alacaklı tercih hakkını bu yönde kullandığına göre takibe konu yabancı para alacaklarına yukarıda birinci paragrafta belirtilen kural doğrultusunda vade tarihlerinden takip tarihine kadar 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplama yapılarak alacaklının talep edebileceği işlemiş faiz miktarı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.