MAHKEMESİ: Bodrum İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/06/2011NUMARASI: 2011/214-2011/563.Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 71/2. maddesinde takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı iddiası, İİK'nun 169a/4. maddesinde ise takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı düzenlenmiş bulunmaktadır. Takipte borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediğine ve dolayısıyla takip kesinleşmediğine göre borçlunun başvurusu takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup incelemenin İİK'nun 169a/4-5. maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir.Öte yandan takibe konu çekin keşide tarihine göre ibraz süresinin bitim tarihi itibariyle yürürlükte olup uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesine göre çeklerde zamanaşımı süresi altı aydır. Dolayısıyla takipte altı aylık zamanaşımı süresinin uygulanması zorunlu bulunmaktadır.Somut olayda borçlu şirket hakkında 18.08.2009 tarihinde takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin iade edilmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi ile borçlunun adresinin bildirilmesi için ticaret sicil memurluğuna 02.12.2009 tarihinde müzekkere yazıldığı, daha sonra alacaklı vekili tarafından 17.05.2010 tarihinde borçluya T.K'nun 35. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinin istendiği, ancak masraf verilmediğinden icra müdürlüğünce işlem yapılamadığı, bilahare bir başka alacaklı vekilinin 10.03.2011 tarihinde vekaletname ibraz ederek borçluya T.K'nun 35. maddesi gereğince ödeme emri gönderilmesini talep etmesine rağmen dosyada borçluya bu konuda çıkarılmış tebligata rastlanmadığı, bu durumda alacaklı tarafça, 02.12.2009 tarihinden borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihine kadar borçlu hakkında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla TTK'nun 726. maddesinde çekler için öngörülen altı aylık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır.Ohalde mahkemece zamanaşımı itirazının kabulü ile İİK'nun 169a/5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.