MAHKEMESİ: Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/09/2011NUMARASI: 2011/733-2011/837Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra taraflar arasında feragat belgesi düzenlendiğini belirterek itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 33/2.maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imha! veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçlunun itfa itirazı icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin ise, itfa itirazının mutlaka noterlikçe re'sen düzenlenmiş veya onaylanmış bir belge ya da icra tutanağı ile ispatlanması gerekir. Burada imzası alacaklı tarafından ikrar edilen belgelere yer verilmemiştir. Ancak Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre bu nitelikte bir belgeye dayalı olarak icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazının ispatı mümkündür. Somut olayda, her ne kadar dosyada borçluya icra emri tebliğ edilip edilmediği anlaşılamamıştır. Ancak borçlunun dosyaya müracaat ederek 02.02.2010 tarihli dilekçesi ile borcu taksitle ödeme taaahhüdünde bulunduğu bu vesileyle takipten ve icra emrinden haberdar olduğu takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Kaldı ki alacaklı şikayete karşı beyanda bulunarak takibi sürdürme iradesini göstermiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 33/2.maddesınde öngörülen ilamlı icra takibi kesinleştikten sonraki dönemde alacaklının vekili ile yapılan anlaşmaya bağlı olarak borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazıdır. Alacaklı borçlunun sunduğu para makbuzu başlıklı 25/05/2010 tarihli belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş, içeriğini reddetmiştir. Dosyada mevcut, imzası alacaklı tarafından ikrar edilen 25/05/2010 tarihli para makbuzu başlıklı belgede yer alan, " Kadir Kuru'dan Bursa 4. Sulh. Huk Mah'nin 2008/2306 E. Sayılı 2009/1794 K. Sayılı dosyası ile alacaklı bulunduğum maddi ve manevi tazminat taleplerine karşılık 1.000 TL (Bin) tahsil edilerek bakiye alacağımdan feragat ediyorum. Budosya itibariyle ve icra takibi itibariyle Av. S... T....'ı İbra ederim." şeklindeki ifadeye göre, alacaklının alacağının tamamını tahsil ettiğinin kabulü gerekir. O halde, mahkemece itirazın kabulü ile takibin tamamı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yagılama gerektirir gerekçesi ile şikayetin reddine karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.