Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15239 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 33953 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Alanya İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/09/2010NUMARASI: 2010/1033-2010/893Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu 31.08.2010 tarihinde icra mahkemesine sunduğu dilekçesiyle, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ yapılan adreste oturmadığını, tebligatta yer alan adreste bulunmama nedeninin gerçeği yansıtmadığını, durumdan 24.08.2010 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, Mahkemece ödeme emri tebliğinin TK. 'nun 21. maddesine ve Tüzüğün 28. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır....”, düzenlemesine yer verilmiştir. Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesindede; “Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir...”, Tebligat Kanunu' nun 32. maddesinde ise, “Tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” hükümlerine yer verilmiştir.Somut olayda, borçluya gönderilen örnek 7 ödeme emri tebligatı, 14.01.2010 tarihinde, muhatap adreste bulunmadığından 7201 Sayılı Kanun'un 21. maddesine istinaden mahalle muhtarına teslim edilmiş, ayrıca yukarıda yazılı Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uygulanmak suretiyle muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği hususu Tüzüğün anılan maddesinde sayılan komşusundan sorulup saptanmış ve bu durum tebligat parçasına yazılıp usulen tevsik edilmiş olmakla yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun bulunmuştur.O halde mahkemece duruşma açılarak tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi ve Tüzüğün 28. maddesine uygun olarak yapıldığı kabul edilerek, borçlu tarafından ileri sürülen diğer şikayet nedenlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.