MAHKEMESİ: Tavşanlı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/03/2012NUMARASI: 2012/37-2012/82Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 13.09.2012 tarih, 11793/26395 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular, icra mahkemesine 16.02.2012 tarihli başvurularında, alacaklı tarafından Tavşanlı 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4212 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde yapılan tebligatların usulsüz olduğunu takibi 10.02.2012 tarihinde öğrendiklerini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10.02.2012 tarihi olarak düzeltilmesini ve rehinle temin edilmiş bir alacak için takip yapıldığını belirterek takibin iptalini talep etmişler, ve yine alacaklı tarafından Tavşanlı 1. İcra Müdürlüğünün 2010/4212 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takipte 09.02.2012 tarihinde yapılan ihalenin feshini talep etmişlerdir.Bir mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir, Tarafların, o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa'nın 141/3 . maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 Sayılı HMK' nun 27 ve 297. maddeleri işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. 6100 sayılı HMK 292/2 maddesine göre; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Somut olayda, borçlular vekili dava dilekçesinde diğer taleplerinin yanı sıra Tavşanlı 1. İcra Müdürlüğünün 2010/4210 E. sayılı dosyasında müvekkillerine gönderilen ödeme emri tebligatlarının usulsüzlüğünü ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş ve ayrıca rehinle temin edilmiş bir alacak için bu takibin yapıldığını ileri sürerek mükerrerlik iddiasında bulunmuş olmakla Mahkemece, her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm tesisi gerekirken tek bir talep varmış gibi hüküm kurulması ve de davacı borçlulardan .................adına yapılan şikayetler karar yerinde tartışılmaksızın hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer yandan, İİK. nun 134/2. maddesine göre bu konudaki şikayet, ihale tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Somut olayda borçlularca 09.02.2012 tarihli ihalenin feshi talebine ilişkin olarak 16.02.2012 tarihinde yapılmış olan şikayet süresindedir. O halde Mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşıldığından, borçluların karar düzeltme istemlerinin kabulü gerekmiştir.SONUÇ :Borçluların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.09.2012 tarih ve 2012/11793 E., 2012/26395 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.