Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15233 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 12284 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/05/2006NUMARASI: 2006/114-514Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu N. A. hakkında 7.2.2006,7.4.2006,7.5.2006 ve 7.7.2006 keşide tarihli çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği ve borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak , çeklerdeki imzanın .......Tic. Ltd. Şti. ni temsilen atıldığı ve çeklerden şahsen sorumlu olmadığı nedeniyle borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.Takip dayanağı çeklerin incelenmesinde keşideci hanesinde ... San ve Tic. Ltd. Şti. ad ve ünvanının yazılı olduğu görülmektedir.Yargılama sırasında dosyaya sunulan Bakırköy 16. Noterliğinin 06.01.2005 tarih ve 00690 yevmiye numaralı vekaletnamesinde çeklerde keşideci olarak yazılı olan ......San ve Tic. Ltd. Şti. nin çek düzenleme yetkisini de içerecek şekilde muteriz borçlu N. A.’ı vekil tayin ettiği tesbit edilmiştir.Bu vekaletname kapsamına göre N. A. anılan şirketi ticari işlerinde ve bankalarda temsil etmektedir. Vekaletnamede öngörülen kapsamlı yetki nedeniyle N. A.’ın şirketin ticari mümessili olduğu kabul edilmelidir. Borçlar Kanununun 449. maddesine göre ticari mümessil bir ticarethane veya fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafından işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak vekaleten imza koymak üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Aynı kanunun 450/l. maddesinde de ticari mümessilin, hüsnüniyet sahibi 3. şahıslara karşı, müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesinin gayesine dahil olan bütün tasarrufları yapmak selahiyetini haiz sayıldığı belirtilmiştir. Ticari senetlerin ticari işletme ile olan ilgisi iyiniyetli 3. kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından ticari mümessilin imzaladığı senetlerin iyiniyetli 3. kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağı öngörülmüştür. (HGK. 30.1.1980 tarih 1979/1692 Esas, 1980/170Karar) Kaldı ki; Somut olayda keşideci şirket tarafından vekile, açıkça çek düzenleme yetkisi verilmiştir. Çeklerin “vekaleten” imzalandığı yazılmasa dahi yukarıda açıklanan kurallara göre vekalet veren bu çeklerden dolayı sorumludur. O halde müşteki N. A. vekil olarak imzaladığı takibe konu çeklerden şahsen sorumlu olmayacağından Mahkemece şikayetin kabulü ile hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 11.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.