Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 152 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14878 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Alaplı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/04/2010NUMARASI: 2008/16-2010/42Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takip üzerine, borçlu imzaya itiraz etmiş, mahkemece bilirkişi raporuna göre imzanın muterize ait olmadığından dolayı takibin itiraz eden yönünden durdurulmasına karar verilmiştir.Takibe konu bonodaki keşideci imzasının, T,y,...T, L,. Ş,i.- " adlı adi ortaklık adına atıldığı görülmektedir. Borçlar Kanunu'nun 533. maddesinin son cümlesinde; "ortaklığı idare yetkisi tanınan şerik, şirketi ve bütün şerikleri üçüncü şahıslara karşı temsil etmek hakkını haiz sayılır" hükmü yer almaktadır. Ortaklık sözleşmesi ile kendisine idare yetkisi tanınan şerik, ortak olabileceği gibi, üçüncü bir kişide olabilir. Dolayısı ile bu kişinin, Borçlar Kanunu'nun 34. ve 38. maddeleri ile daha geniş anlamını bulan 533. maddesinin son fıkrasında açıklanan ortaklığı temsil yetkisi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ortaklığı idare yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlem, ortakları üçüncü şahıslara karşı eşit olarak sorumlu kılar. Bu sebeple adi ortaklığı temsilen idareci şerikin (ortak-temsilcinin) imzaladığı takibe konu bonodan dolayı, itiraz eden borçlu ortak da sorumlu olacaktır. Mahkemece öncelikle adi ortaklığı temsile yetkili olan kişinin kim olduğu araştırılmadan imza incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.