Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15193 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10954 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: Şanlıurfa 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/11/2012NUMARASI: 2010/119-2012/750Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 170/4. maddesi uyarınca icra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar vermesi halinde,senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu taktirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Lehdar bonolardaki imzanın aval veren borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonolardaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan lehtar, keşideci borçluya karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. Somut olayda İcra takibi, dayanak bonoların lehdarı....... ticaret A.Ş tarafından keşideci aleyhine yapılmaktadır. İmzaya itiraz üzerine yaptırılan bilirkişi incelemelerinde bir kısım senetler yönünden keşideciye atfen atılan imzaların keşideciye ait olmadığı ve bir kısım senetlerde de imzaların keşideciye ait olup olmadığının tespit edilemediği yönünde raporlar verilmiştir. Mahkemece bonolardaki imzanın keşideciye ait olup olmadığının tespit edilemediği senetler için alacaklı aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği gözetilerek aldırılan üç bilirkişi raporunda da imzanın keşideciye ait olmadığı belirtilen senetler yönünden borçlu lehine, alacaklı aleyhine tazminata hümedilmesi gerekirken tazminata yönelik talebin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.