MAHKEMESİ: Konya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/12/2010NUMARASI: 2010/1125-2010/1290Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin, dayanak bonodaki imzanın borçluya ait olmadığını belirterek imzaya ve borca itirazla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlu şirket yönünden itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve borçlunun tazminat talebinin reddine, borçlu yönünden ise istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere Ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK.nun 170/son madde hükmüne göre "icra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı, senede dayanan takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10u oranında para cezasına mahkum eder....."Somut olayda takip alacaklısı, senedin lehtarı olup, keşideci tarafından senede atılan imzanın ona ait olup olmadığını bilebilecek konumdadır. Bonodaki imzaların, borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imza itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalıdır. Bu itibarla mahkemece, borçlu yararına, takip konusu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmemesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.