Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15172 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10474 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Küçükçekmece 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/04/2011NUMARASI: 2011/206-2011/501Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle, borçlu tarafından İİK.nun 71 ve 33-a maddeleri uyarınca icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde çek olduğundan olaya TTK.nun 726 ve aynı yasanın 730. maddesi göndermesi ile de 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve T.T.K.'nun 730/18. maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662. maddesi zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. Anılan maddede mücerret dava açılmasından s??z edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacak bir dava olduğu hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK.nun 20.01.1996 tarih ve 1996/12-654 esas 1996/805 karar sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Somut olayda borçlu aleyhine başlatılan takibe ilişkin örnek 10 ödeme emrinin 13.01.2010 tarihinde tebliğ edilmesinden sonraki dönemde, borçlu tarafından 18.03.2010 tarihinde Bakırköy 6. Ticaret Mahkemesi'nde 2010/500 esas sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığı, bu davada alacaklının duruşmaya katılarak davanın reddini talep ettiği, mahkemenin 17.12.2010 tarih ve 2010/500 E, 2010/676 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın 06.01.2012 tarihinde Yargıtay 19.Hukuk Dairesince onandığı görülmektedir.Yukarıda yazılı ilkeler uyarınca menfi tespit davası zamanaşımını keseceğinden ve bu davanın kesinleşmesine kadar da zamanaşımı işlemeyeceğinden, mahkemece borçlu isteminin reddi gerekirken, tarafların yokluğunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.