Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15134 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 33870 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/10/2010NUMARASI: 2009/1515-2010/1468Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin, dayanak bonodaki imzanın borçluya ait olmadığını belirterek imzaya ve borca itirazla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve borçlunun tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.1- Alacaklının temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle reddine;2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;İİK.nun 170/son madde hükmüne göre "icra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı, senede dayanan takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10u oranında para cezasına mahkum eder....."Somut olayda takip alacaklısı, senedin lehtarı olup, avalist tarafından senede atılan imzanın ona ait olup olmadığını bilebilecek konumdadır. Bonodaki imzaların, borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imza itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalıdır. Bu itibarla mahkemece, borçlu yararına, takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10’u oranında para cezasına hükmedilmemesi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.