MAHKEMESİ : İzmir 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/09/2013NUMARASI : 2012/147-2013/469Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar SGK, C.. G.. ve N.. G.. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;5510 Sayılı Kanunun 88. maddesinin on dokuzuncu fıkrası gereğince, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili ve görevlidir. İş mahkemeleri özel olarak görevli kılındıklarından 6183 Sayılı Kanun gereğince yapılan takiplerde bu yasa nedeniyle uygulanan hacizlerle ilgili şikayetlerin iş mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.Somut olayda, şikayete konu haciz 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince uygulanmış olup, bu kanun kapsamında uygulanan hacizler için haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuştur. Yukarıda açıklanan madde gereğince uyuşmazlığın çözümünde, haczi uygulatan alacaklı birimin bulunduğu yer iş mahkemesi görevli olduğundan ve görev kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilmesi gerekeceğinden mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken şikayetin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.2- Alacaklılar N.. G.. ve C.. G..'ın temyiz itirazlarına gelince;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İ.İ.K.’nun 82/1.maddesinin 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK.nun 82/3.maddesi gereğince satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda, borçlunun daha mütevazi yerlerde haline münasip evi alabileceği değer 100.000,00 TL olarak belirlendiği halde, mahkemece, ilk raporda tespit edilen 120.000,00 TL esas alınarak hüküm kurulmuştur.Mahkemece alacaklıların temyiz dilekçesindeki beyanları dikkate alınarak, borçlunun haline münasip evi alabileceği değer 100.000,00 TL kabul edilerek buna göre sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : 1-Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,2-Alacaklılar N.. G.. ve C.. G..'ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.