MAHKEMESİ: Havsa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/02/2011NUMARASI: 2010/35-2011/7Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :14.7.2010 tarihinde kesinleşen Havsa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29.7.2009 tarih ve 2008/9 E., 2009/186 K. sayılı ilamı gereği, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında ilamlı icra takibi başlatılmıştır. 18.10.2010 tarihinde harçlandırılan takip talebiyle, borçlu şirketten ecrimisil ve sair alacakların tahsili ve ayrıca 270 ada, 43 parselde kayıtlı prefabrik fabrika binası ve arsasından borçlunun tahliyesi ile kendilerine teslim edilmesi talep edilmiştir. Takip dosyasında bulunan Havsa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.8.2010 tarih ve 2010/22 Esas sayılı dosyasından gönderilen yazı içeriğinden, borçlu şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının 1.4.2010 tarihli duruşmasında; "Davacının tedbir talebi yerinde bulunmakla, A) Alacaklıların ve borçlunun hak ve çıkarlarının dengeli bir şekilde korunması için şirketin faaliyetlerinin devam etmesi amacıyla, a) Davacı şirket hakkında 6183 Sayılı Kanun'a göre yapılan ve yapılmış olan ve daha sonra yapılacak olan takiplerde dahil olarak İİK'nun 206. maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri gibi tedbir uygulamalarının, İİK'nun 179. maddesine göre durdurulmasına, b) Haczedilen ve muhafaza altına alınan ve şirketin faaliyet alanında kullanılan tesis, eşya, teçhizat, büro malzemeleri ve demirbaşların borçlu şirket yetkililerine yediemin olarak teslimine, c) Davacı şirketin mal varlığı olan gayrimenkullerinin ve araçlarının 3. kişilere devir ve temliklerinin ihtiyati tedbiren önlenmesine...." konularında tedbir kararı verildiği görülmüştür. Alacaklı vekili tarafından, mahkemenin sözkonusu tedbir kararının, borçlunun malvarlığına yönelik değerlendirmeler olduğu belirtilerek, taşınmazın tahliye ve teslimi talebinde bulunulması üzerine, icra müdürlüğünce Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda özetlenen ve şirketin faaliyetinin devam etmesi amacına yönelik olarak verilen tedbir kararı gereğince bu talebin reddedilmesi nedeniyle, anılan işlem alacaklı vekili tarafından şikayet konusu yapılmış ve mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere İİK'nun 179 ve TTK'nun 324/2. maddelerinde iflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi belli koşulların varlığına tabi tutulmuştur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere iflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için erteleme talebinde bulunan şirketin öncelikle borca batık durumda bulunması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin olması gerekir. İflasın ertelenmesi halinde uygulanacak tedbirler genel olarak İİK'nun 179/a maddesinde gösterilmiştir. İflasın ertelenmesi talebinin yerinde görülmesi halinde mahkemece, mal varlığının korunması ve muhafazası için gerekli her türlü muhafaza tedbirleri alınmalıdır. Yine iflasın ertelenmesi talebinin amacı gözetildiğinde, tedbirlerin, işletmenin faaliyetini sürdürerek durumunu düzeltmesine engel olmaması gerekir. İflasın ertelenmesi kararının etkileri ise İİK'nun 179/b maddesinde düzenlenmiştir. İflasın ertelenmesi kararının en önemli etkisi takiplerin durmasıdır. Anılan yasa hükmüne göre, 6183 Sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere tüm takipler erteleme süresi içinde durur, yeni takip yapılamaz (İİK'nun 179/b-1. mad.). Kanunda, takiplerin durmasına iki istisna getirilmiştir. Bunlardan biri İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar olup, diğeri ise rehinle temin edilen alacaklardır. Somut olayda, borçlu şirketin, takip konusu ilama göre 270 ada, 43 parselde yer alan ve tahliyesi istenen prefabrik fabrika binası ve arsası üzerinde faaliyet gösterdiği ve takip tarihinden önce borçlu şirket hakkında açılan iflasın ertelenmesi davasında, faaliyetinin devamını sağlamak amacıyla tedbir kararı verildiği hususu tartışmasızdır. Havsa Asliye Ticaret Mahkemesince tesis edilen tedbirler, borçlunun faaliyetini sürdürmeye ve durumunu düzeltmeye yönelik olup, borçlunun halen faaliyetini yürüttüğü bu taşınmazdan tahliye edilmesi, iflasın ertelenmesi talebinin amacına aykırıdır. Açıklanan nedenlerle şikayete konu edilen 13.9.2010 tarihli icra müdürlüğü kararı yerinde olup, mahkemece alacaklının isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.