MAHKEMESİ: Ankara 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/09/2011NUMARASI: 2010/1114-2011/773Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı Ş. U.vekili tarafından borçlu M. Z.hakkında ilamların icrası yolu ile icra takibine geçilmiştir. Takip dayanağı Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.11.2005 tarih ve 2004/571-2005/439 sayılı kararının "Almanya Dusseldorf Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 260-256/02 E.sayılı ve 21.05.2004 tarihinde kesinleşen kararının tenfizine ilişkin bir ilam olduğu ve yabancı mahkeme kararı ile de "davalı (borç lu)'nun davacı (alacaklı)'ya temel faiz oranı üzerinden 06.09.2002 itibarıyla %5 faiziyle beraber 28.121,05 Euro ödemesine" karar verildiği anlaşılmıştır.Alacaklı vekili tarafından 05.12.2005 tarihinde başlatılan bu takipte toplam 33.057,82 Euro alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %5 faizi, icra giderleri, vekalet ücreti ile fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili talebinde bulunulmuştur. Kesinleşen takipte borçlunun çalıştığı kurumdan almakta olduğu maaşın 1/4'ü ve diğer sair hak ve alacaklarına 26.01.2007 tarihinde haciz konulmuş, 07.03.2007 tarihi itibarıyla "Türk Lirası" üzerinden söz konusu kesintilerin dosyaya gönderilmesi sağlanarak alacaklı tarafa ödemelerde bulunulmuştur.Borçlunun mahkemeye başvurusu; takibin kesinleşmesinden sonra (yapılan maaş kesintileri nedeniyle) dosya borcunun fazlasıyla ödenmesi ve bu nedenle hacizlerin kaldırılması işlemine yöneliktir.İİK.nun 33/2.maddesindeki düzenlemeye göre borçlunun itfa itirazı icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin ise itfa itirazının mutlaka noterlikçe re'sen düzenlenmiş veya onaylanmış bir belge yada icra tutanağı ile ispatlanması gerekir. Burada imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş belgelere yer verilmemiştir. Ancak Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre bu nitelikte bir belgeye dayalı olarak icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazının ispatı mümkündür.Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 33/2.maddesinde öngörülen icra emri tebliğinden sonraki dönemde borcun ödenmesi nedenine dayalı itfa itirazı olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda borçlunun maaşından yapılan ilk kesintidenitibaren ödeme tarihlerine göre borç tutarı hesaplanmalı, yapılan bu hesaplamada Bk.84.maddesi nazara alınarak, ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubu yapılarak bakiye borç durumunun dava tarihi itibarıyla tespiti gerekmektedir.Mahkemece bilirkişi raporu alınarak dava tarihi itibarıyla dosya borcunun 29.834,50 Euro karşılığı 59.305,01 TL olduğunun tespit edildiği görülmektedir.Mahkeme kararına esas teşkil eden bilirkişi Avukat N. K.tarafından düzenlenen 4.3.2011 tarihli kök raporun incelenmesinde ödemelerin Türk Lirası olarak yapılıp takip alacağının yabancı para alacağı olması karşısında her ödeme tarihinde ödenen Türk Lirası alacağın Euro efektif satış kuru üzerinden Euroya çevrilerek ve Bk.84.maddesi gözetilmek ve ayrıca itirazı konusu edilmeyen %5 faiz oranı esas alınarak yapıldığı tespit edilmiştir.Takip dosyasının incelenmesinde ise, 07.03.2007 tarihinde borçlunun maaşından yapılan ilk kesinti itibarıyla 1.095 TL ödeme yapıldığı ve bu miktar üzerinden tahsilat makbuzu düzenlendiği halde, 04.03.2011 vürut tarihli raporun ikinci sayfasında 07.03.2007 tarihli bu ödeme tutarının Euro karşılığının 576,22 olarak gösterildiği, takip eden diğer ödemelerde de bu şekilde davranıldığı ve 1 Euronun efektif satış değeri üzerinden tekrar Euro karşılığının tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda, bilirkişi tarafından Euro cinsinden ödenen paranın mükerrer şekilde Euroya çevrilmesi doğru olmayıp borçlunun bu konudaki itirazlarının da ek raporda karşılanmadığı tartışmasızdır.Mahkemece Yargıtay denetimine elverişli olmayan ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.