Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15103 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12788 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2013/159-2013/638Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.02.2014 tarih, 2014/1439-4335 E. K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu ve 3.kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte keşideci borçlu ve 3. kişi ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, imzaya itiraz ettiklerini belirterek tebliğden 06.03.2013 tarihinde haberdar olduklarının tespitine, takibin iptaline, %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti incelenmemiş, 3. kişi S.. P..'ın davada taraf sıfatı bulunmadığından aktif husumet nedeniyle davanın reddine, borçlu Ö.. P..'ın itirazının reddine, takibin devamına, takip geçici olarak durdurulduğundan İİK.nun 170/3 maddesi uyarınca takibe konu asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine, asıl alacağın %10'u oranında hesaplanan para cezasının davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.İİK.nun 168/4.maddesi gereğince, borçlu, takip dayanağı kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise, imzaya itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi zorunludur.Ayrıca; 6100 Sayılı HMK.'nun 297.maddesinin 2. fıkrasında; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.O halde mahkemece, borçlunun istemlerinin özellikle usulsüz tebliğ şikayetinin esası incelenip oluşacak sonuca göre hüküm fıkrasında taleplerden her biri hakkında verilen karar gösterilerek hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Borçlu Ö.. P..'ın karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 18.02.2014 tarih ve 2014/1439-4335 E.K. Sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.