MAHKEMESİ: Kastamonu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/01/2013NUMARASI: 2013/10-2013/15Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun şikayeti, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan aldığı emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılmasına ilişkindir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun emekli maaşı üzerine18.03.2008 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmıştır. Haczin konulduğu 18.03.2008 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 506 Sayılı Kanun'un 121.maddesi gereğince anılan kurumdan alınan gelir ve aylıkların nafaka borçları dışında haczi mümkün değildir. 17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesine göre; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez." Bu maddeye, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesiyle "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir" hükmü eklenmiştir. Buna göre, icra müdürü borçlunun önceden muvafakatinin bulunması halinde gelir, aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabilecektir. Dolayısıyla, İİK.nun 83/a maddesindeki genel kuralın aksine, takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu düzenleme usule değil, esasa ilişkin olup, İİK. nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayıldığından ve öncelikle tatbik edilmesi gerektiğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu'nca hak sahiplerine verilen, gelir, aylık ve ödeneklerin haczi hakkında uygulanması zorunludur. Ancak, 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesine 5838 Sayılı Yasanın 32.maddesi ile eklenen hükmün yürürlük tarihi 28.02.2009 olup, borçlunun muvafakatı bu tarihten önce olduğundan anılan hükmün olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle muvafakat hakkında İİK. nun 83/a maddesinin uygulanması zorunludur. 6.3.1965 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 538 Sayılı Yasa ile değişik İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğuEsas N0:2013/5668anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de " borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği" ifade olunmuştur. Bu durumda borçlu haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.). Buna göre borçlunun maaş haczinden sonra yapılmış geçerli bir muvafakatı bulunmadığından mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.