Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15052 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10825 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bartın İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/01/2014NUMARASI : 2012/138-2014/1Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Şikayetçi borçlu, aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte; şirketi 17.05.2012 tarihinde hisse devri yolu ile devraldıklarını, çekin keşide tarihinin ise 25.05.2012 olduğunu, takip dayanağı çek altındaki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek süresi içerisinde imzaya itiraz etmiş, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde çek altındaki keşideci imzasının şirket yetkilisi A.. U... eli ürünü olmadığı anlaşılmakla imzaya itirazın kabulüne karar verilmiştir.Çek keşide tarihi itibari ile yürülükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 38. maddesinde ticaret sicili kayıtlarının, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üçüncü şahıslar hakkında, kaydın gazete ile ilan edildiği... günü takibeden iş gününden itibaren hüküm ifade edeceği yine aynı yasanın 39/1. maddesinde ise üçüncü şahısların, kendilerine karşı hüküm ifade etmiye başlıyan kayıtları bilmediklerine yönelik iddalarının dinlenmeyeceği düzenlenmiş olup benzer bir hüküm 6102 Sayılı Kanunun 36. maddesine de getirilmiştir. Tescil ve ilanı zorunlu bir husus tescil ve ilan edilmiş ise, üçüncü kişiler bu hususu bilmediklerini iddia edemezler. Sicile kaydı gerekli olmasına rağmen kayıt ve ilan edilmeyen bir hususun da üçüncü kişilerce bilinmedikleri kabul edilir Somut olayda borçlu şirket her ne kadar 17.05.2012 tarihinde hisse devri ile el değiştirmiş ise de hisse devri ve şirkete yeni yetkili atanmasına ilişkin ilanın 30.05.2012 tarih ve 8079 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişilere karşı ancak bu tarihten sonra hüküm ifade eder. O halde takibe konu çekin keşide tarihi ilan tarihinden önce olmakla şirketin bir önceki yetkilisi yönünden de imza incelemesi yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.