MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/06/2013NUMARASI : 2013/373-2013/543 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda, borçlu şirketler hakkında İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/5 Esas 24.01.2013 tarihli kararı gereğince "iflas erteleme tedbir kararı" verilmiş olduğundan bahisle, tedbir kararından sonra başlatılan takibin iptalini, borçlulara ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin gönderilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptalini ve borçlulardan S.. D..'ın kefil olduğu asıl borçlulara yapılan takip semersiz kalmadan kendisine başvurulamayacağından kefil hakkındaki takibin iptalini talep etmiş, mahkemece istem kısmen kabul edilerek takibin durmasına karar verilmiştir. İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/5 Esas sayılı dosyasında görülen iflasın ertelenmesine ilişkin dava ile ilgili 24.01.2013 tarihli ara kararının 3. fıkrasında, "...hangi sebebe dayanırsa dayansın davacı şirketler hakkında yapılan icra takipleri ile ??irketin menkul ve gayrımenkul malları ile bankalardaki paraları ve hesapları üzerinde 3. kişilerce yapılacak icra takipleri, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının durdurulmasına..." karar verildiği, bilahare aynı mahkemenin 11.03.2013 tarihli ek karar ve tavzih başlıklı kararının 1 fıkrasının c bendi ile "Tedbir kararından sonra her iki şirkete yönelik takip yapılamayacağı" na karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, genel haciz yolu ile takip, alacaklı tarafından sözü geçen her iki tedbir kararından sonra 09.04.2013 tarihinde başlatılmış olduğundan, tedbir kararından sonra açılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken; 11.03.2013 tarihli tavzih kararı gözardı edilerek sadece 24.01.2013 tarihli tedbir kararı esas alınmak sureti ile takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca borçluların ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin gönderilmediğine yönelik şikayetleri yanlış yorumlanarak takip dayanağı belgelerin vekillerine gönderilmediği şeklinde değerlendirilip işlem tarihi itibariyle vekalet ilişkisi olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesi, borçluların asıl şikayetleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.