Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14977 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5222 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/12/2012NUMARASI: 2012/836-2012/1285Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, diğer şikayetleri yanında Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu da ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu görülmektedir.Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkili icra dairesi İİK'nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken ve HMK'nunda öngörülen yetki kurallarına göre belirlenir. Çeke dayalı takiplerin, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca aktin yapıldığı yer olması nedeniyle, çekin keşide edildiği yer icra dairesinde başlatılması mümkündür. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere takibe dayanak çekin keşide edildiği yer İstanbul olduğuna göre İstanbul İcra Dairesinde takip yapılması mümkündür. O halde mahkemece borçlunun yetki itirazının reddi ile diğer istemleri hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “Türk Milleti Adına” ibaresinin yazılması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.