Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1497 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35306 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2013/158-2013/664 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu mahkemeye başvurarak ödeme emrini, 01.03.2013 tarihinde muhtarın haber vermesi üzerine aldığını belirterek gecikmiş itirazının kabulü ile imzaya, borca, faize itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığından bahisle şikayetinin reddine, süresinde yapılmayan itirazlarında süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun dilekçesinde; gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tesbiti hakimin görevine giren bir konudur (HGK.5.6.1991-1991/12-258 E-344 K.). 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. bendi gereğince "tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzası" tebliğ evrakında bulunması zorunlu unsurlardandır (Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2008 tarih ve 2008/12-536 esas, 2008/574 karar). Somut olayda şikayetçi borçlu adına gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatta tebliğ memurunun adı soyadının bulunmadığı tebligatın bu hali ile usulsüz olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Muhatap tebliğden 01.03.2013 tarihinde haberdar olduğunu beyan edip yasal süre içinde 01.03.2013 tarihinde mahkemeye usulsüz tebligat şikayetiyle başvuruda bulunmuştur. Mahkemece 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin şikayet tarihi olarak düzeltilerek borçlunun imzaya,borca,faize itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.