Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14867 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12042 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2013/1081-2013/1267Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlular İ.. A.. ve Ü.. A.. vekilinin icra mahkemesine itiraz yoluyla yaptığı başvuruda, borçlu Ü.. A..'ın yerleşim yeri adresi itibariyle Alanya İcra Dairesinin, borçlu İlke Halkla İlişkiler I.. ve S.. A.Ş'nin adresi itibariyle Kemer İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek, takibin Alanya veya Kemer İcra Dairesinden birisinde açılması gerektiği gerekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, mahkemece yetki itirazının HMK'nun 19/2. maddesine uygun olarak yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50. ve HMK.'nun 447/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 6. maddesinin 1. cümlesine göre; "Genel yetkili mahkeme, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir." HMK'nun 7. maddesine göre ise; "Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir."Anılan hükümler çerçevesinde birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Takip dosyasının incelenmesinde, yetki itirazında bulunan borçlular dışındaki diğer borçluların ikametgahlarının takibin yapıldığı Antalya olmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayda; yetki itirazına ilişkin dilekçede, itiraz eden borçlulardan İ.. A.. yönünden Kemer İcra Dairesinin, borçlu Ü.. A.. yönünden ise Alanya İcra Dairesinin yetkili olduğu belirtilmek suretiyle usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulmuş olup, HMK'nun 19/2. maddesinin uygulanmasını gerektiren bir durum söz konusu değildir.O halde mahkemece, her bir borçlu için ayrı ayrı yetki itirazında bulunularak, her bir borçlu yönünden tek yetkili icra dairesinin gösterildiği nazara alınarak yetki itirazının esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.